Aşkın insanlar üzerindeki etkisi tartışılmaz bir gerçek. Peki aşık olduğunuzda neler yapabilirsiniz ya da gerçekten aşık olduğunuzu nerden anlarsınız? Siz istemeseniz de hareketleriniz sizi ele veriyor
--------------------------------------------------------------------------------
Aşıksınız, seviyorsunuz, sevdiğinizin bile farkında değilsiniz. Ama sözleriniz, hareketleriniz sizi çoktan ele veriyor. Sanki bir anda siz "siz" olmaktan çıkıyor ve yepyeni bir kişiliğe bürünüveriyorsunuz. Bakalım aşk size neler yapıyor, neler yaptırıyormuş!
Güne her zamankinden daha erken başlarsınız. Sanki kendinizi günler boyu uyumuş gibi hisseder ve gayet formda olursunuz.
Gözlerinizin içi gülmeye başlar, yanaklarınız pembeleşir, acayip güzelleşirsiniz. Sizi gören "şıp" diye aşık olduğunuzu anlar. Müzik kadar aşk da ruhun gıdasıdır.
Bir anda alışveriş delisi oluverirsiniz. Ama bu tam bir çılgınlık aşamasındadır. Yepyeni giysiler, kokular ve makyaj malzemeleri alınır. Farklı bir tarzın deneme çalışmaları da başlamıştır. Dolaptakilerin ise pabucu çoktan dama atılır.
Önceleri gözünüze çarpmayan ya da çarptığı halde aldırış etmediğiniz kilolarınız ve can düşmanınız selülitler, baş derdiniz olur çıkar. Her daim ayna karşısında, onlardan nasıl kurtulacağınızı düşünürsünüz. Ve paranızın büyük bir kısmını kremlere ve spor merkezlerine bağışlarsınız.
Patlamış mısır, cips ve kola. Bir anda hayatınızın vazgeçilmezleri arasına girer. Çünkü aşk sayesinde atıştırmalarınız had safhaya çıkmıştır.
İş güç hak getire! Sorumluluklar kendini bir anda "top on" listesinin alt sıralarında bulur. Patronunuzun imalı lafları bile dikkatinizi çekmez. Varsa yoksa "O" dur. Ee, ne de olsa listenin başına yerleşmiştir.
Sizi görenler nedensiz sırıtmalarınıza ve ağzınızın artık kulaklarınıza yapışmasına, herkese hatta hoşlanmadığınız insanlara bile sevgi dolu davranmanıza bir mana veremezler.
Halbuki siz yeni aşkınız sayesinde dünyanın en mutlu insanısınızdır. Varsın sizi anlamasınlar. Paranoyak olup çıkarsınız. Yemeden içmeden ha bire, onun hakkında sürekli ya beni aldatıyorsa, bugün hiç aramadı, ya başına bir şey geldiyse gibi paranoyalar üretir, sizin yanınızda olmadığı zamanları kendinize işkence saatleri haline getirirsiniz.
Onunla geçen süre, nedense su gibi akıp geçer. Onu her gün görmek için bilumum yalanlara başvurup, en yakın arkadaşınızı bile satarsınız.
Kalp atışlarınız bir türlü normale dönmez. Hele onu görünce, adrenalin miktarınız maksimum noktalara sıçrar. Elleriniz titrer, midenize kramplar girer.
Hayatınızın aşksız ne kadar berbat olduğunu anımsayın, aşksız kalmayın!